Tutuklu sanık, Mustafa Balbay’ın çapraz sorgusu yapılıyor
Mustafa Balbay’ın çapraz sorgusu yapılıyor
Birleştirilen Ergenekon davasında tutuklu sanık Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, çapraz sorgusunda sanıklar ile avukatların sorularına cevap verdi.
İstanbul 13′üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevindeki mahkeme salonunda görülen “Birleştirilen Ergenekon” davasının 21′inci duruşması yapılıyor. Emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’un da aralarında bulunduğu 56 sanıklı ikinci Ergenekon davasının 21. duruşmasına tutuklu sanıklar emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Hüseyin Keskin, Fatih Hilmioğlu, Süleyman Solmaz, Mustafa Dönmez ve Mehmet Haberal katılmadı. Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, Gürbüz Çapan ve Adli Serdar Saçan’ın da aralarında bulunduğu tutuklu 43 tutuklu sanığın hazır bulunduğu duruşmaya İstanbul Barosu’ndan gözlemci olarak avukat Kaşif Töre Ağanoğlu ve avukat Ezgi Besen katıldı. Tutuksuz sanıklar emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Emin Şirin, Tanju Güvendiren ve Murat Ağırel de duruşmada hazır bulundu.
Tutuklu sanık Mustafa Balbay, çapraz sorgusuna devam edilmek üzere sanık kürsüsüne çağrıldı. Önceki oturumda Cumhuriyet savcıları tarafından sorgulanan Balbay, bu duruşmada da sanıkların sorularını cevapladı. Balbay’a ilk soru soran, tutuklu sanık Tuncay Özkan oldu. Sanık Balbay ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara bürosunda işe başladığı 1984 yılından 1998 yılına kadar aynı mesai ortamını paylaştığını belirten Özkan’ın soruları üzerine Balbay, “Kendisiyle sadece iki kez telefon görüşmemiz vardır.” dedi. Balbay ile baş başa bir kez bile yemek yemediklerini, 15 dakika karşılıklı bir kahve içmediklerini belirten Özkan, aralarında örgütsel bağ bulunduğuna ilişkin iddiaların asılsız olduğunu söyledi. Özkan, sorularının sonunda “Mustafa Balbay, çok değerli bir entelektüeldir. Türk basın sektörünün yetiştirdiği ender gazetecilerden birisidir. Ancak bu durum, ikimizin dost olduğu anlamına gelmez.” diye konuştu.
Tutuklu sanık emekli Albay Hasan Atilla Uğur’un soruları üzerine Balbay, “Kendisiyle sadece Levent Ersöz’ün odasında 2 kez görüşmemiz vardır. Burada tanıdım. O zamanlarda kendisini Kürşat olarak bilir ve komutanım diye hitap ederdim.” dedi.
ÇAPAN’DAN PAŞA’YA TEPKİ
Diğer tutuklu sanık Gürbüz Çapan da, “Devlet anlayışında muteber olmayan, iffeti düzgün olmayan kişilerle yapılan görüşmeler kayıt altına alınır, kapı açık bırakılır. Görüntünüzün kaydedilmesinden dolayı ne hissediyorsunuz? İkinci sorum da İlhan Selçuk bana neden kefil olmuştur?” diye sordu. Levent Ersöz’ün odasında görüşmelerinin kaydedildiğini öğrendiğinde üzüldüğünü ve bu durumu yadırgadığını belirten Balbay, “Gürbüz Çapan, Cumhuriyet Gazetesi’nin hissesini alan 200 kişiden biri. Gidip geldiğimiz devlet kademelerinde Gürbüz Çapan hakkında hakaretkar konuşmalar yapılıyordu. İlhan Selçuk da ‘Yapmayın o kadar da değil, ben kefilim.’ diyordu.” dedi.
Sanık Balbay’ın bu cevabı üzerine Gürbüz Çapan, “Jandarma Genel Komutanı ve MİT müsteşarı, benim hakkımda PKK ve DEV-SOL’a yardım ettiğimi söylüyor. Madem böyle bir yardımım söz konusu, hakkımda bu iddiada bulunan kişiler pastane mi işletiyorlar ki müdahale etmemişler? Doğruyu söyleyen hiçbir köyde barınamıyor. Doğruyu söylediğim için CHP’den attılar beni. Ayrıca Jandarma Genel Komutanı benim hakkımda ‘Pislik’ diyor. Asıl pislik olan kendisidir. Bizim memleketimizde asker sevgisi nedeniyle çocuklara paşa ismini verirler. Bundan sonra artık verilmez.” dedi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün’ün, bu konuları savunmasında söylemesi konusundaki uyarısı üzerine Çapan, “Ne yapayım efendim, bunları duyunca çok kızıyorum.” dedi.
Sanıklardan sonra avukatlar sorularını yöneltmeye başladı. Tutuklu sanık Levent Ersöz’ün avukatı Ali Rıza Dizdar’ın sorularını cevaplayan Balbay, “Levent Ersöz’den hiçbir belge almadım.” dedi. Levent Ersöz’ün makamında gizli toplantı yaptıkları iddiasını ise Balbay, “Bir komutanın makam odasında gizli toplantı yapılmasını mahkemenin takdirine bırakıyorum.” diye konuştu. Balbay, Levent Ersöz’e hiçbir zaman “Ağabey” demediğini, “Komutanım” diye hitap ettiğini, Ersöz’ün ise “Sayın Balbay” diye hitap ettiğini söyledi.
DARBEYİ YAPACAK ASKERLER NEREDE?
Üye hakim Hasan Hüseyin Özese’nin, 25 Mayıs 2003 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan “Genç subaylar rahatsız” haberiyle ilgili olarak Balbay’a birbiri ardına sorular yöneltti. Balbay, 20. duruşmada savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in “Bu davanın özü darbe” sözlerini hatırlatarak cevap verdi. Balbay, “Savcı davanın özü bu dedi. Beşiktaş’a kuvvet komutanları çağırıldı. Mahkemeye dahi sevk edilmeden serbest bırakıldılar” dedi.
Balbay hiçbir haberinde savcının darbe izi bulamadığını söyleyerek “Genç subaylar rahatsız” haberini de bir rahatsızlık gördüğü için yazdığını anlattı. Balbay, “Bu davanın özü buysa iddianamenin 134′üncü sayfasında anlatılıyor. Darbeyi yapacak olan asker, darbe yapılacak hükümet üyeleri nerede? Ben bu davada tanık olacakken, hatta tanıklığım dahi yasa gereği kendi irademe bağlıyken 10 aydır tutukluyum. Hafta sonu dosyaları incelerken Şener Şen’in oynadığı Arabesk filmini izledim. Durumum buna benziyor.” dedi.
Hakim Özese haberde genç subayların mektuplarının anlatıldığını belirterek bu mektupları görüp görmediğini sordu. Balbay ise bu soruya, “Haberimde mektup yok. Kara mizah olarak yapacak olursam. Mektup size mi geldi diyeceğim?” şeklinde konuştu.
En çok okunan haberlerden bazıları..
Haber Arşivi: Ergenekon Davası, Ergenekon Soruşturması, Ergenekonda son durum, Mustafa Balbay
"İstanbul Arçelik Bayileri"
You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.
Leave a Reply