Türkiye’nin Nükleer ve Yenilenebilir Enerji Politikaları
Selçuk Üniversitesi’nde Türkiye’nin nükleer ve yenilenebilir enerji politikaları
Selçuk Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü ile Makine Mühendisleri Odası Konya Şubesi, “Türkiye’nin Nükleer ve Yenilenebilir Enerji Politikaları ve Kullanım Potansiyeli konulu bir panel düzenledi.
Selçuk Üniversitesi Halil Cin Konferans Salonunda düzenlenen panelde, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları hakkında bilgi veren Makine Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mete Kalyoncu, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitliliği ve potansiyeli bakımından çok zengin bir ülke olduğunu söyledi.
Türkiye’nin yarım asırdır nükleer enerjinin hasretini çektiğini belirten Kalyoncu, nükleer reaktör inşası her hükümetin hedefleri arasında yer almış, ama kağıt üzerinde kaldığını ifade etti. Kaloyncu, Türkiye eğer fosil yakıt lobilerinin engellenmelerini ve nükleer teknoloji kartellerinin kavgaları aşabilirse yeni bir sayfa açmış olacağını söyledi. Türkiye’nin nükleer enerjiye geçmesi bir mecburiyet olduğunu aktaran Kalyoncu sebeplerini şöyle açıkladı: Türkiye nüfusu ve jeopolitik konumu nedeniyle hayati önemi haiz bir ülkedir. Varlığını ve istiklalini koruyabilmesi için yüksek teknolojye sahip olması gerekir. Nükleer teknoloji de şu an bilinen en ileri teknoloji olduğu için, Türkiye’nin bu düzeye mutlak surette geçiş yapması gerekir.”
ENERJİ TÜKETİMİ ÜLKELERİN GELİŞMİŞLİKLERİYLE PARALEL
Türkiye’nin birçok ülkede bulunmayan jeotermal enerjide dünya potansiyelinin yüzde 8′ine sahip olduğunu bildiren Kalyoncu, “Ayrıca coğrafi konumu nedeniyle büyük oranda güneş enerjisi alıyor. Türkiye, hidrolik enerji potansiyeli açısından da dünyanın sayılı ülkelerindendir. Rüzgar enerjisi potansiyeli yaklaşık 160 TeraWattsaat olarak tahmin ediliyor. Bu enerji maliyetlerinin maliyetleri oldukça azdır, yenilenebilir olduklarından dolayı tükenmezler ve konvansiyonel yakıtların aksine çevre ve insan sağlığı için önemli bir tehdit oluşturmazlar. Dünya enerji sektörü iklim değişiklinin korkulan sonucları nedeniyle radikal bir yapısal değişimin eşiğindedir.” dedi.
Dünya’daki enerjinin yarısından fazlasını dünya nüfusunun yüzde 18′ine sahip olan gelişmiş ülkelerin kullandığının altını çizen Şahin, gelişmekte olan ülkelerin ise bu enerjinin çok az bir kısmını kullandığını söyledi. Şahin, gelişmişlik ile enerji tüketiminin parelel olduğunu sözlerine ekledi.
En çok okunan haberlerden bazıları..
Haber Arşivi: Selçuk Üniversitesi, Yenilenebilir Enerji
"İstanbul Arçelik Bayileri"
You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.
Leave a Reply