Kriz derinleşiyor, Takipteki alacaklarda artış var..
Kriz Türkiye’yi teğet geçti mi?
BDDK’nın 2009 Haziran’ından geriye dokuz aylık dönemde sektörlerin ve illerin katlanarak artan takipteki alacakları konusunda açıkladığı rakamlar, Türkiye’nin ürküten bir borç haritasına sahip olduğunu gösteriyor. 81 ilin 76’sında takipteki alacaklarda büyük artışlar gözlenirken, sadece 5 küçük ilde takipteki alacak oranında düşüş gözleniyor. Yılın üçüncü çeyreğinde bir toparlanma, üretim artışı ve canlanma beklenirken, bu tablo, reel sektörün yatırım yapabilmesi ve üretimini artırması için somut önlemlerin alınması gerektiğini ortaya koyuyor.
BDDK tarafından açıklanan veriler hem tek tek bankaların, hem tek tek sektörlerin, hem tek tek illerin kredi kullanımlarını, hem de takibe düşen borçlarının haritasını ortaya koyuyor. 2008 yılı Eylül ayı ile 2009 yılı Haziran ayı arasıdaki dokuz aylık dönemi kapsayan veriler, tablonun hiç de iç açıcı olmadığını gösteriyor.
Kriz nedeniyle yatırımın en aza indiği, alışverişin ve tüketimin azaldığı bir dönemi içeren bu veriler, bankaların takipteki alacaklarının ve borçluluğumuzun hızla arttığını, 76 ilde takipteki alacak miktarı artarken sadece 5 ilde Karaman, Amasya, Çankırı, Bartın ve Iğdır’da azalma olduğunu ortaya koyuyor.
Bu 9 aylık dönemde takipteki alacakların en hızlı arttığı il, yüzde 258 ile Kırşehir. 20 ilde takipteki alacaklar yüzde 100′ün üzerinde artış göstermiş, 34 ildeki artış ise yüzde 50 ile yüzde 100 arasında değişiyor. Toplam takipteki alacak miktarı ise 11 milyar 511 milyon liradan yüzde 61.6 oranında artarak 18 milyar 605 milyon liraya yükselmiş. Bunun yüzde 70′i yaklaşık 13 milyar lirası ise beş kentte İstanbul, Ankara, İzmir, Burs, Antalya illerinde oluşmuş.
Takipteki alacakların kentin kredisi içindeki oranına baktığımızda Kayseri yüzde 8.85 ile ilk sırayı alıyor. Türkiye’de 8 milyar 700 milyon lira ile en çok kredi kullanan il olan İstanbul, kişi başına nakdi kredi de 9 bin 294 lira ile Ankara’nın ardından ikinci olmasına karşın, kişi başına takipteki alacakta da 686 lira ile kendisine en yakın ilin iki katı bir rakama ulaşıyor.
BDDK tarafından açıklanan veriler, üretimin önemli ölçüde daraldığı, yatırımların adeta sonlandığı, istihdamda büyük gerileme yaşandığı, ihracatın adeta darbe yediği bir döneme, krizin reel sektörü en sert vurduğu döneme ait. Hem kapasite kullanım oranları, hem sanayi üretiminde büyük düşüşler yaşadıktan sonra, son aylarda biraz kıpırdanma görülüyor. Yüzde 20′ler seviyesindeki gerilemeler, tek hanelere inmiş durumda.
Ancak, hemen hemen bütün sektörlerde ve bütün illerde büyük artış gösteren takipteki alacak, yeni dönemin umut verici olabilmesi için bazı önlemlerin zorunlu olduğunu ortaya koyuyor. Bugünkü banka kredi faiz oranları ve koşullarıyla yatırım isteğinin artması ve üretimde canlanma hiç de kolay görülmüyor. Bankaların hızla borçlanma ihtiyacı artan kamuya borç vermeyi daha uygun görmeye başlaması da, onları reel ekonomiden ve işletmelerden uzaklaştırmış durumda.
Her ne kadar üçüncü çeyrekte bir toparlanma ve canlanma olacağı yolunda beklentiler ve yorumlar artsa da, bankaların kredi faizlerini düşürmeleri ve reel sektöre yönelmelerini sağlayacak bazı gelişmelere ihtiyaç var. Eğer üçüncü çeyrekte de kamunun borçlanma talebi artar, kredi faizleri tasarruf mevduat getirisinin 10 puan üzerinde seyrederse, yeni yatırım ve üretim canlanması için gereken ortam sağlanamaz. Kamu yüksek borçlanma ile bankalardan fon çekimi sağlarken, reel sektörün sorunlarının büyümesine, işsizliğin daha da artmasına, yeni bir büyüme döneminin başlamasının önüne set çekmiş olur. Osman AROLAT
En çok okunan haberlerden bazıları..
.
Haber Arşivi: Ekonomi Piyasaları, Ekonomik Kriz devam ediyor.., Kriz ne zaman bitecek?, Kriz Türkiye’yi teğet geçti mi?, Son Haberler, Takipteki alacaklarda artıyor..
You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.