Haber A’dan Z’ye Haber Güncel

TPE’nin de desteklediği ‘Bu Benim Eserim’ Proje Yarışması

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı (EARGED) tarafından düzenlenen “Bu Benim Eserim” İlköğretim öğrencileri Matematik ve Fen Bilimleri proje çalışması 11- 12 Mayıs 2010 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilen Final Sergisi ile sona erdi.

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı (EARGED) tarafından düzenlenen, İlköğretim Öğrencilerine Yönelik Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışması (Bu Benim Eserim) 2009–2010 eğitim-öğretim yılında, V. İlköğretim Öğrencilerine Yönelik Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışması; Matematik ve Fen Bilimleri alanlarında, 12 bölge merkezi ve bunlara bağlı iller olmak üzere ülke genelinde ilköğretim okullarında (6.,7.ve8.sınıf öğrencilerine yönelik) gerçekleştirildi.

Tüm bölgelerden seçilerek Ankara’ya gönderilen öğrenci projeleri Ankara’da Başkent Öğretmenevi’nde düzenlenen final sergisinde sergilendi.Türk Patent Enstitüsü final sergisi sırasında açıtığı tanıtım standında katılımcı ve ziyaretçilere sınai mülkiyet hakları ile ilgili bilgiler verdi. TÜBİTAK’ın oluşturduğu Merkez Bilim Kurulu tarafından yapılan nihai değerlendirme sonucu kazananlara ödülleri törenle verildi.

Gelecek nesillerin araştırmacı, yaratıcı, sorgulayıcı, üretken yetiştirilmesi ortak paydası doğrultusunda etkinliğe destek veren TPE, Samsun, İstanbul Asya, İstanbul Avrupa, İzmir, Erzurum, Kayseri, Ankara, Van, Bursa, Adana, Antalya, Malatya olmak üzere 12 bölgede 13-14 Nisan 2010 tarihlerinde gerçekleştirilen bölge sergileri sırasında öğrenci ve öğretmenlere yönelik sınai mülkiyet hakları konusunda seminerler düzenledi.

Çalışmanın amacı, ülkemizin ihtiyaç duyduğu geleceğin bilim insanlarını yetiştirmek, yetenekli çocuklarımıza sahip çıkmak; bilimsel amaçlı yarışma ve benzeri etkinlikleri ülke genelinde ilgiyi –katılımı artırarak yaygınlaştırmak ve teşvik etmek, geleceğin bilim insanı olma potansiyeline sahip çocuklarımızı erken yaşlarda keşfedip var olan yeteneklerini geliştirmek, gerekli desteği vererek onlara araştırmacı bir ruh kazandırmak oldu.

Ddumansız ızgara-mangal keyfi

Güneş ışığından yararlanan ilköğretim öğrencileri, geliştirdikleri ‘dumansız mangal keyfi’ projesi ile çevreye zarar vermeden doğal yöntemlerle mangal keyfi sunuyor.

Bursa’nın Keles ilçesi 1. Murat İlköğretim Okulu öğrencileri tarafından geliştirilen ‘dumansız mangal keyfi’ isimli proje ile çevreye zarar vermeden doğal yöntemlerle lezzetli mangal yapılabilecek. Bursa’nın Keles ilçesi 1. Murat İlköğretim Okulu öğrencileri tarafından geliştirilen ‘dumansız mangal keyfi’ isimli proje ile çevreye zarar vermeden doğal yöntemlerle lezzetli mangal yapılabilecek.

Fen ve teknoloji çalışmaları kapsamında güneş enerjisi ısısı ile mangal imkânı sunan proje üreten öğrenciler İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ‘Bilim Şenliği’ne katıldı. Öğrencilerin projesi, başta protokol üyeleri olmak üzere, vatandaşlardan büyük ilgi gördü. CİHAN

Projeyle vatandaşların yakmakta zorlandığı, daha sonra da yanması, duman ve is kapması ile sağlığa zararlı olan, ayrıca geride bırakılan ateşler sonucu binlerce hektarlık ormanın yanarak kül olmasına sebep olan mangal eziyeti son bulacak. Geliştirilen proje ile tamamen doğal ortamlarda güneş ışığı ile mangal yapılabilecek. Muhammed Karakuş ve Aynur Vuran isimli öğrenciler tarafından geliştirilen proje ile havayı kirleten dumanla, doğanın dengesini bozmadan mangal keyfi yaşanırken, doğaya da zarar verilmeyecek.

Rehber öğretmen Mehmet Resul Satıcı’nın danışmanlığında üretilen projede alüminyum folyo, mukavva, yapıştırıcı, renkli ve siyah karton, 2 oyuncak araba motoru, 2 adet plastik çubuk, 2 adet pil, kablo, şemsiye demirleri, mangal, ip ve lehim araçları kullanıldı.

Projenin mucitlerinden Muhammed Karakuş, proje ile vatandaşların dumansız, issiz ve doğaya zarar vermeden mangal yapma keyfi yaşayabileceğini vurguladı. Karakuş, “Projemizi yapabilmemiz için mangalı ısıtmak içinde çukur aynaya ihtiyacımız vardı. Bunu bulamadığımız için şemsiyeyi kumaşından ayırıp, demirlerini birbirine bağlayarak, şemsiyenin içini kartonla bağladık. Kartonun üzerini ise güneş ışınlarını yansıtması için alüminyum folyo ile kapladık. Ardından bir mangalın yarısını keserek siyaha boyadık. Mangalı yaptıktan sonra üzerine ise çocuk arabalarından çıkardığımız motoru taktık. Bu motorların görevi ise kokuyu dağıtmak. Bu proje ile dumansız ve kokusuz bir mangal keyfi sunmaktayız.” şeklinde anlattı.

Miracle Ekolojik Sera Projesi

Bitkiler birçok çevresel etkene çok hassas bir dengeyle reaksiyon göstererek büyüme ve gelişmelerini devam ettirirler. Bitkilerin bu uyum yeteneği hakkında bilimin halen cevap bulamadığı birçok belirsiz nokta mevcuttur. Ayrıca bitkilerin yaşama gücü ve isteği (aslında insanlar ve hayvanlar içinde aynı) kelimenin tam anlamıyla muhteşemdir. Bu muhteşemlik, çok yüksek seviyelere ulaşmış günümüz bilim seviyesiyle dahi açıklanamamaktadır.

Miracle Ekolojik Sera Projesi’ni basit olarak, bitkinin kendi doğasından gelen yeteneklerini (özelliklerini) mümkün olduğunca kullanabileceği ortamı bitkiye sağlamaktan ibarettir. Ayrıca bu ortamı bitkiye sağlamakla beraber, çifçinin de günümüz ekonomik şartlarına (ürün verimliliğini arttırmak gibi) uygun bir tarım icra etmesini mümkün hale getirmektedir.

Klasik topraklı tarımda bitkiler kök bölgesi etrafındaki toprakta bulunan su içerisindeki çözünmüş besin maddelerini (azot, fosfor, potasyum gibi makro besin elementleri; demir, magnezyum, mangan, molibden, bor, çinko gibi mikro besin elementleri) emerek gelişimlerini sağlamaktadırlar. Aslında klasik tarımda toprağın en büyük rolü bitkinin ayakta durması için destekleyici ortam olmasıdır.

Klasik topraksız kültür sistemlerinde (perlit, coco-peat, vermikulit, kaya yünü, pomza, vs..) genellikle destekleyici madde olarak toprak yerine suni veya doğal katı materyaller kullanılmaktadır. Bu tür topraksız tarım sistemlerinde bitkinin gelişimi için gerekli olan besin maddeleri, yukarıda belirtilen destekleyici materyallere sızdırma tekniği ile su çözeltisi halinde verilmektedir.

Miracle Ekolojik Sera Projesi’nde ise, klasik topraksız tarım sistemlerinden farklı olarak destekleyici materyal kullanılmamaktadır. Destekleyici materyal yerine bitkinin gövdesini yeryüzüne dik şekilde tutacak plastik aksamlar kullanılmaktadır. Kökler ise kültür çözeltisinin içinde hiçbir dirence veya desteğe maruz bırakılmadan serbest bir şekilde askıda durmaktadır. Köklerin askıda bulunduğu kültür çözeltisi içerisinde bitkinin gelişimi için gerekli olan besin maddeleri optimum oranda bulunmaktadır. Dolayısı ile bitki sürekli bir biçimde besin maddelerini emer ve yüksek hızla gelişimini devam ettirir.

Miracle Ekolojik Sera Projesi, toprağın bitkinin köküne uyguladığı stresi ortadan kaldırarak, bitkinin normal tarım sistemlerine göre ortalama 2 kat daha hızlı büyümesini sağlayan sistemdir.

Miracle Ekolojik Sera Projesi’nde bitkinin ihtiyaç duyduğu bütün besin elementlerini içeren kültür çözeltisi bir depoda bitki için optimum sıcaklıkta bulunmaktadır. Bu çözelti depodan bitki üretim yataklarına gönderilir. Bitki üretim yataklarında kökler, besin emilimi için uygun sıcaklıkta bulunan kültür çözeltisinden gerekli besin elementlerini ve suyu yüksek verimlilikte absorbe eder. İhtiyaç fazlası kültür çözeltisi drenaj sistemi aracılığı ile bitki çözelti deposuna geri döner. Geri dönen çözelti istenilen bileşenler ile gerekli oranda zenginleştirilip bitkiye tekrar verilir. Bu sayede kültür çözeltisi sirkülasyonunda besin maddeleri mineral ve su oranları sürekli sabit değerlerde tutulur.

Miracle Ekolojik Sera Projesi’nin bitkiye sağladığı bu istikrarlı ortam sayesinde bitkinin sağlığı, gelişimi hastalıklara karşı direnci ve ürün verimi klasik tarım sistemlerine göre çok yüksek seviyelere ulaşmış olur.

Bu teknolojinin temeli, Japonya’da “akan su kültürü konusunda dünyaca iddialı olan Hyponica” tarafından geliştirilmiştir. Dizayn Grup ile Hyponica’nın geliştirdiği bir işbirliği modeli vesilesiyle bu teknolojinin temel altyapısına hızla hâkimiyet sağlanmış, akabinde Dizayn Grup’un güçlü ar-ge geçmişi sayesinde ülkemizde yapılan ar-ge faaliyetleri sonucunda sera teknolojilerinde çok ileri bir verimlilik seviyesine ulaşılmıştır.

Miracle-Hyponica teknolojisinin çok daha ileri noktalara taşınması için hem Japonya’da hem deTürkiye de ar-ge çalışmaları ara vermeksizin devam etmektedir.

İnsanlığın açlık sorununa çözüm üretmek için “Miracle-Hyponica” sera teknolojilerinin umut ve ışık olacağı günü hazırlamak en büyük idealimizdir.

Yepyeni bir konsept oluşturduk. Miracle ismi adı altında bir iş modeli geliştirdik.Miracle-Hyponica teknolojisi kullanılarak yapılandırılmış tüm seraların
girdileri bizim tarafımızdan sağlanacak ve tüm çıktıları da bizim tarafımızdan satın alınacaktır. Bu yaklaşımımıza “Miracle Konsepti” diyoruz.

Hasat edilen ürünün satışında kullanılacak marka “Miracle” markası olacaktır.