"Cuma namazından sonra kılınan zuhr-i âhir namazı:
Osmanlı devleti zamanında cumanın son sünneti kılınmıştır. Sultan İkinci Abdülhamid Hân'dan sonra, hakikî halife olmadığı için zuhr-i âhir namazı kılınagelmiştir!..."

"A'dan Z'ye Son Güncel Haberler"


Eurovision MaNga


Kurtlar Vadisi Pusu 87. Bölüm Dizi İzle





Altın fiyatları 2010 yılında ne olur, Altın piyasaları analizi..

"twitter.com/AdanZyeHaberler"

2010 yılında ALTIN yükselir mi?

Makro Ekonomik Görünüm Nasıl.. Birkaç ay önce bin dolara bile ulaşması mümkün görülmeyen altının onsu dün 1.217 dolarla yeni bir rekor daha kırdı. Piyasa uzmanları, bireysel talebin yüzde 50 düşmesine rağmen fiyatlardaki tırmanışı bankalardan gelen toplu alımlara bağlıyor.

Yunanistan krizi nedeniyle yükselen altın fiyatları Uluslararası Para Fonu’nu (IMF), harekete geçirdi. Fonun 191.3 ton altın satacağı haberiyle spot piyasada altın fiyatları ise yeniden düşüşe geçti.

Altın fiyatlarındaki artış ev hanımlarının düzenlediği günlerin vazgeçilmezlerinden olan çeyrek altına olan ilgiyi azalttı. Birkaç ev hanımının bir araya gelerek düzenlediği günlerde, artık çeyrek altının yerini 50 liranın tercih edilmeye başlandığı bildirildi. Özellikle ekonomik durumları iyi olmayan ev hanımları, düzenledikleri günlerde bir araya gelerek sıkıntılarını paylaşıyorlar. Ev hanımlarının bir ay öncesine kadar düzenlediği bugünlerde aralarında topladıkları “çeyrek altın” ise yüksek fiyatı nedeniyle tercih edilmez hale geldi.
Ev hanımı Didem Alan, 90-92 lira civarında olan çeyrek altının fiyatının aile bütçelerini sarstığını belirterek, bu nedenle farklı arayışlara girdiklerini söyledi.

Alan, altın fiyatlarının yükselmesi sonucu ev hanımları arasında düzenlenen günlerde çeyrek altın yerine 50 liranın tercih edilmeye başlandığını ifade ederek, “15 gün veya ayda bir altın masrafının altından kalkamayınca günlerimizde bir birimize para vermeye başladık” dedi.

Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, altın fiyatlarının yükselmesinin ardından üyelerinin siftahsız günler geçirdiğini söyledi.Başman, 5 ay öncesine kadar ev hanımları altın günü için kuyumculara akın ederken, şimdilerde ise çeyrek altına olan ilginin bir hayli azaldığını ifade ederek, “Üyelerimiz daha önce günde 50-60 tane çeyrek satarken, son günlerde buram 15-20’ye düştü. Üyelerimiz artık siftahlarını çeyrekle bile yapamaz oldu. Satışlarımızın artacağı günleri umutla bekliyoruz” dedi.
IMF Finans Dairesi Direktörü Andrew Tweedie yaptığı açıklamada, fonun 191.3 ton altın satacağını, altın satışı yönteminde en önemli önceliğin altın piyasasında karışıklığa yol açmaktan kaçınmak olacağını belirtti.

IMF Yönetim Kurulu, Eylül 2009′da 403.3 ton altın satmaya karar vermiş ve ilk olarak 212 ton altın satmıştı. IMF, 212 ton altını merkez bankalarına satarken, bu satıştan yaklaşık 7.2 milyar dolar gelir elde etmişti.

Fon, ilk olarak Hindistan Merkez Bankası’na 200 ton altın sattı ve altın fiyatlarında kısa vadeli dalgalanmalardan her iki tarafı korumak için bu satış 19-30 Ekim 2009′da iki haftalık bir sürede yapıldı. Bazı piyasa uzmanlarına göre, uzun zamandır tek seferde en büyük altın satışı olan bu işlemden fon 6.7 milyar dolar gelir sağladı.

Hint Okyanusu’ndaki ada ülkesi Mauritius Cumhuriyeti Merkez Bankası ve Sri Lanka Merkez Bankası’na sırasıyla geçen yıl 11 Kasım ve 23 Kasım’da altın satan IMF’nin bu satışlardan geliri ise 72 milyon dolar ve 375 milyon dolar oldu.

Varlıklarında altına önemli bir bölüm ayırmaya devam edecek IMF’nin, 403.3 ton altın satışı elinde tuttuğu altın varlığını yaklaşık sekizde bir oranında azaltacak. Kurum geçen sene uygulamaya koyduğu program kapsamında, zor durumda olan ülkelere düşük faizli yardım kaynağı oluşturmak için, toplam altın rezervinin sekizde birine denk gelen 403 bin ton altın satışı yapacağını açıklamıştı. Piyasa uzmanları, IMF’nin satış açıklamasını son günlerde yeniden ralli yaşayan altın fiyatlarında bir miktar düşüş yaşamasına neden olduğunu, ancak açık piyasada yapılan satışların fiyatları etkileyeceğine yönelik endişeleri ortadan kaldırdığına dikkat çekti.

ABD Merkezli Forex.com’da döviz stratejisti olan Jacob Oubina konuyla ilgili Reuters’a yaptığı değerlendirmede, açıklama sonrasında altın fiyatlarında yaşanan gerilemenin, piyasanın anlık tepkisi olduğunu söyledi. Oubina, IMF’nin bu açıklamasının önceden bilinen bir gelişme olduğunu söyleyerek, bunun sürpriz olmadığını belirtti. Oubina sözlerine şöyle devam etti: Orta vadede, bu satışın gözle görülür etkisi olmayacak.

Altının hâlâ elverişli varlık olma durumunu koruduğunu düşünüyorum, çünkü küresel ekonominin yılın ikinci yarısında toparlanmasını bekliyorum. Açıklamayla çarşamba günü 1.126 dolar seviyesine çıkan altının ons fiyatı, 1.108 dolar seviyesine geriledi. Diğer yandan, küresel krizde güvenli liman olarak görülen altının, ons fiyatı son iki yılda yüzde 20′den fazla değer kazanarak, 2009′un son döneminde 1.200 doların üzerine çıkmıştı

Eco Yatırım Tarafından Hazırlanan Altın Fiyatları Raporu
Doların değer kazanmasına bağlı olarak gerileyen altın teknik alımlarla tutundu. Nitekim günün genelinde 1085,69-1103,74 ons/dolar seviyeleri arasında hareket yaşanan piyasada altın dolar karşısında yaklaşık yüzde 0,09 oranında değer kaybetti. Bugün, Fed Açık Piyasa Komitesi’nin faiz kararının yanı sıra ABD aralık ayı yeni konut satış rakamları piyasada yakından takip edilecektir.

Genel Teknik Görünüm: Teknik olarak, kısa ve orta vadede sat sinyallerinin oluştuğunu, işlem hacminin ise günlük bazda düşük kaldığını gözlemliyoruz. Sinyallerin sat olmasına rağmen piyasaya katılımın zayıf olması nedeniyle temkinli hareketin korunması beklenmelidir.

Kısa Vadeli Strateji: Kısa vadede sinyaller sat, işlem hacmi ise zayıf konumdadır. 1119,70 ons/dolar seviyesinden geçen 20’li hareketli ortalaması altında kalması durumunda kısa vadeli kar satışlarının etkili olması beklenmelidir.

Seviyeler: Gün içinde 1076,85 ve 1087,75 ons/dolar seviyeleri destek noktası olarak belirirken olası yükselişlerde 1107,40 ve 1122,50 ons/dolar direnç seviyeleri yakından takip edilmelidir.

MIG Bank ( www.migbank.com ) Tarafından Hazırlanan Altın ve Gümüş Raporu:
“ALTIN Görüşümde bir değişiklik yok. Piyasadaki düşüşün devametmesi mümkün ancak piyasa şu an önemli destek seviyelerine yakınseviyelerde. Piyasa, zirve seviyeler olan 1227.230 seviyelerinden başlayan bir A/B/C düzeltme formasyonunun ortasında olabileceği için, piyasadaki düşüşün 1009.25 seviyelerine kadar devam etmesi mümkün. TDMA1 direnci, piyasanın bu akşam 1104.00 seviyesinin altında kapatması durumunda, piyasadaki düşüş momentumunun devam edeceğine işaret ediyor ancak bu seviyelerde oldukça önemli bazı destekler var.

Bu destekler Aralık ayının dip seviyesi olan 1074 ve Ekim 2008’de oluşmaya başlayan yukarı yönlü trendi çizgisinin geçtiği 1065 seviyeleri (1065 seviyesinde ayrıca bir tepki dibi bulunuyor). Eğer
piyasa bu seviyelerin altında bir kapanış yaparsa, bu kapanış piyasadaki düşüşün hızlanmasına neden olabilir. Eğer bu düşüş riskten kaçınma sürecinin bir sonucu olarak gerçekleşirse, Altın’ın hem diğer değerli metallere hem de diğer emtialara göre daha iyi performans göstermesi beklenebilir. Ben, son birkaç haftadır Platin’le ilgili yayınlanan olumlu haberleri oldukça endişe verici buluyorum. Platin geçen yıl Altın’dan %40 daha iyi performans göstermişti (ve ben Aralık 2008’de Platin’i Altın’a tercih ettiğimi belirtmiştim) ancak ben şu an bu piyasaya girilmesine endişeyle bakıyorum. Eğer piyasa dip seviyelere gerilerse, altın yerine platin alınabilir (hisse senedi piyasalarındaki sert bir satış bu fırsatı sunabilir) ancak ben şu an platinde bu yönde bir işlem yapılması taraftarı değilim.

Haftalık TD Combo göstergeleri bir 13. adım satış formasyonu oluşturduğu için, piyasa haftalık TDST direnci olan 18.73 seviyesini yukarı kırmakta zorlanıyor. TD DeMarker1 göstergesi uzun bir süre aşırı alış bölgesinde kaldığı için, ben piyasanın ‘hafif’ aşırı alış bölgesine gerilemesine neden olacak bir rallinin satış fırsatı olarak kullanılabileceği görüşündeydim ancak bu tip bir ralli gerçekleşmedi ve piyasa önemli bir destek seviyesi (TDST destek seviyesi) olan 16.81 ve Aralık ayının tepki dibi olan 16.73 seviyelerine kadar geriledi. Piyasa dün gün içinde birkaç defa TDST destek seviyesini aşağı kırsa da, dün akşam bu seviyenin tam üzerinde kapattı.

Forbes’ta yayımlanan bir analizde, analistlerin büyük çoğunluğunun şu anda 1,100 dolar civarında seyreden altın fiyatlarının bu seviyelerde kalmaya devam edeceği belirtilirken, bu görüşe katılmayanların olduğu da vurgulandı.

Ancak analistler, altının eninde sonunda düşeceği konusunda fikir birliği içinde bulunuyor ancak, bunun ne zaman gerçekleşeceğiyle ilgili farklı tahminlerin yapıldığı vurgulandı.

Hindistan’ın altın merkezi Mumbai’de işlem yapan analist Sanjiv Arole konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, Altın fiyatları er ya da geç düşecek. Ancak bunun için net bir tarih vermek zor. Altın fiyatları 2010 yılında 1,200 dolar seviyelerindeki seyrini sürdürecek. Bu yüzden fiyatların bu seviyeden 700 dolara gerilemesi için dünya ekonomisinde çok büyük değişimlerin yaşanması gerekiyor dedi.

Altın, hem dünya ekonomisinin emtia balonuyla şiştiği dönemde hem de 2008 yılında küresel krizin patlak vermesiyle gözde bir yatırım aracı olmuştu. Krizin olası etkilerinden korunmak için yatırımcıların altına yönelmesi, değerli metalin ons fiyatının 1,200 doların üzerine çıkarmıştı.

Analizde, fiyatların 700 dolar seviyelerine gelmesi için dünya ekonomisinde gözle görülür toparlanma yaşanmasının yanı sıra ABD’deki büyümenin 2010 yılında yüzde 6 seviyesine ulaşması gerektiğine dikkat çekildi.

Fiyatların düşmesi için aynı zamanda yine bu yıl dünya ekonomisinin yüzde 2 oranında büyümesi ve dünya borsalarının yüzde 50 değer kazanması gerektiği de belirtildi.

Ancak dergi, bazı analistlerin artan petrol fiyatlarının enflasyonu tetikleyeceği ve bunun da altına olan talebi canlı tutacağı tahminini de hatırlattı.

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi Ernst & Young Finansal Hizmetler Birimi Başkanı Viren Mehta bu görüşü savunan uzmanlar arasında yer alıyor. Mehta bu konudaki görüşleri şöyle:

Altın fiyatları yüksek seyretmeye devam edecek. Dünya henüz yaşadığı sorunlardan kurtulmuş değil ve enflasyon baskısı göz ardı edilemez. Bu yüzden altını şimdi bulunduğu seviyelerin üzerine çıkması için yeterince neden bulunuyor. Suçu ABD’ye atacak olursak; Bu ülkenin üstesinden gelmesi gereken çok sorun var ve altın da bu noktada alternatif olarak ortaya çıkıyor.

Ancak bu görüşe karşı çıkan analistler, dünyanın en büyük altın tüketen pazarları Hindistan ve Çin’in, yükselen fiyatlar nedeniyle alım yapmayı keseceğini ve Mehta’nın senaryosunun işlemeyeceğini söylüyor.

Yatırım danışmanlığı hizmeti veren ABD Merkezli Delta Global şirketinin ortaklarından Devendra Nevgi, altın fiyatlarının ABD doları ve dünya ekonomisindeki görünüm nedeniyle dalgalı seyredeceğini öngördü.

Nevgi, bu noktada altın ile ABD doları arasında bir kıyaslama yaparak hangisinin değerinin altında işlem gördüğü sorusunu yöneltti.

Nevgi bu soruyu, dünyadaki yer altından çıkarılmış toplam altın miktarının 160 bin ton olup, bunun değerinin yaklaşık 6.5 trilyon dolara denk geldiğini, bununla birlikte dolaşımdaki tüm ABD doları miktarının 60 trilyon dolar olduğu hatırlatmasının ardından yöneltti.

Toplamda 6.5 trilyon dolar olan dünya altın rezervleri, küresel gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 10′luk kısmına denk geliyor.

Forbes, bu noktada politika yapıcıların varlık balonlarının şişmesini, piyasalardaki likiditeyi ya da emtia arzını artırarak önlediğini belirtti. Ancak altın rezervlerinin sınırlı olmasının bu balonun patlatılmasını zorlaştırdığının da altı çizildi.

Eğer piyasa bu seviyenin altında bir kapanış yaparsa, piyasadaki düşüşün 15.17 ve (belki) haftalık TDST desteği olan 13.17 seviyelerine kadar devam etmesi mümkün ancak dün gerçekleşen fiyat hareketleri, büyük miktarda alış pozisyonunun dün kapatıldığına işaret ettiği için, piyasadaki düşüş beklendiğim kadar sert olmayabilir. Piyasanın bu akşam TDMA1 direnci olan 17.19 seviyesinin altında kapatması durumunda, piyasadaki düşüş momentumunun devam etmesi beklenebilir. Piyasa şu an potansiyel bir alış formasyonunun sadece 6. adımında olduğu için, TDMA1 ‘takip eden stop’ seviyesi olarak kullanılabilir.

Doların satış fiyatı 1,5160 lira, Euro’nun satış fiyatı ise 2,1790 lira..
Aralık ayının başında ons fiyatı 1.227 dolara, çeyrek altının fiyatı da 98 liraya kadar çıkarak tarihi rekorunu kırdıktan sonra hızla düşüşe geçen altın bu sabah hafif de olsa yükselişe geçti. Çarşamba günü 87 liraya kadar gerileyen çeyrek altının satış fiyatı 89,27 liraya yükseldi. Sabah saatlerinde altın, 1105,8 $ / ons ile 1106,5 $ / ons arasında işlem görüyor.

23 Aralık 2009 günü altın piyasasında 5 işlemde 370 bin 751 liralık, 41 işlemde 15 milyon 205 bin 225,85 dolarlık hacim gerçekleşti. Gümüş piyasasında ise herhangi bir işlem olmadı. Bugün İAB’de işlem hacmine göre en fazla işlem gerçekleştiren kurumlar Kuveyt Türk, Atasay Kıymetli Madenler, T. İş Bankası, Atasay Döviz ve Rona Döviz olarak sıralandı.

Bireysel altın talebi de geçen yıla göre yüzde 50 civarında düştü. Sektörün önde gelen isimleri, talep düşerken fiyatın çıkmasını bankaların büyük miktarda alım yapmasına bağlıyor. İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat İhracatçıları Birliği ve Türk Mücevhercileri Birliği Başkanı İmam Altınbaş, düşük talebe rağmen bu denli bir artışın güven vermediğini düşünüyor. Altınbaş, `İşlem gören altın hacmi geçen yıla göre yüzde 50 düştü.

Normalde fiyatları da bu oranda düşmesi gerekirken, geometrik olarak artıyor. Bu durum, piyasayı banka fonlarının yönettiğini ortaya koyuyor. Ne zaman fon yöneticileri ellerindeki altını çıkaracak, o zaman fiyatlar da düşmeye başlayacak.` diyor. İmam Altınbaş, Çin`den gelen `Altın balonu şişti, dikkat etmek lazım` açıklamasının da son derece doğru bir tespit olduğunu vurguluyor.

Piyasaya işlenmemiş altın pazarlayan Sade İş AŞ`nin ortaklarından Mustafa Akın ise altın sektörünün ticari olmaktan çıktığını, `parayla oynayanların oyuncağı haline geldiğini` kaydediyor. `Altın fiyatının ani düşüşü bireysel altın alanları etkilemez. Çünkü oyunu büyükler oynuyor. Büyük holdingler, bankalar altın alıyor.` diyen Akın, yükselen fiyatın, paradan para kazananların marifeti olduğunu ifade ediyor. Öte yandan ABD Merkez Bankası(FED), önceki gün, `Emtia fiyatlarında balon oluştu. Likiditeye tedbir alacağız.` açıklaması yapmıştı. Altın ve para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, bu açıklamanın faiz artırma şeklinde de algılanabileceğine dikkat çekerek, `Böyle olursa altın fiyatları hızla düşer.` diye konuşuyor. Yıldırımtürk`e göre elinde altını olanların bunu kısım kısım bozdurmaya başlamaları yararlı olabilir.

Kapalıçarşı Esnafları Derneği Başkanı Hasan Fırat, ”Altın fiyatları biraz geriledi ama ocak ayından itibaren tekrar tırmanışa geçerek altının onsu 1400-1500 doları bulabilir” diyor.

Altının hızla yükseldiğini anımsatan Fırat, ”Altın fiyatları biraz geriledi ama ocak ayından itibaren tekrar tırmanışa geçerek altının ons’u 1400-1500 doları bulabilir. Her gün bozdurmak için altın geliyor. Eskiden satardık şimdi alıyoruz. Şu anda Anadolu’dan hurdaya günde 500 kilogram altın geliyor. Kriz derinleştikçe bu rakam 2 tona kadar çıkabilir” diye konuşuyor.

Karat Mücevherat Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Çalışkan, ABD’de faizler yükselmedikçe altının güvenli liman olarak görüleceğini ve fiyatının düşmeyeceğini ifade ediyor. Fiyatların yükselmesinin dünyada krizin etkisinin geçmediğinin işareti olduğunu belirten Çalışkan, kriz döneminde ABD’nin piyasaya verdiği karşılıksız kaynağın endişelere yol açtığına dikkat çekiyor. Necmi Çalışkan, Fonlar, şu anda ABD Doları’na güvenmediği için altını tercih ediyor. Amerikan Merkez Bankası faiz artırırsa, fonlar dolara yönelir. O zaman altın fiyatlarında gerileme eğilimi olur. diyor.

Fagold Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Karakaş da fiyat yükselişlerinde spekülatif amaçlı alımların etkisi bulunduğunu belirtiyor. İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Mevlüt Özer ise Fiyatların yükselmesini biz de istemiyoruz. Fiyat artışı, kuyumcuya bir şey kazandırmıyor. Biz sadece nihai tüketiciyle üreticiler arasındaki aracıyız. Altın, düne kadar enflasyondan koruyordu. Şimdi enflasyonist ortam yok. diye konuşuyor.

Altın fiyatlarının rekor seviyelere ulaşması en çok evlilik hazırlığı yapan çiftleri etkiledi. Ortalama 20 gram ağırlığındaki bir burma bileziğin fiyatı, bin liranın üzerine çıktı. Altın masrafını düşürmek isteyen bazı çiftler, gümüş takıların üzerini `altın yaldız` ile kaplama yoluna gidiyor. Örneğin bileklik ve kolyeden oluşan bir gümüş Trabzon seti, yaldızlama masrafı dahil 650 liraya alınabiliyor. Kaplanan yaldız birkaç sene dayanabiliyor. Gümüşçüler, altın fiyatı yükseldikçe, yaldız talebinin daha da artacağını düşünüyor.

Yatırım fonlarının son yıllarda altının da dahil olduğu emtialara gösterdiği ilginin artması, altın fiyatının tarihin en yüksek seviyelere çıkmasını tetikleyen temel nedenlerden biriydi. Altının güçlü performansı, yeni oyuncuları çekti ve altın piyasasında daha fazla para akışının yaşanmasına neden oldu.

Altının gidişatına kur piyasasının büyük etkisi oldu. ABD doları değer kaybettikçe, altın yükseldi. ABD para biriminin yaşadığı düşüş, ellerinde farklı para birimlerinin rezervlerini bulunduranlar için dolarla altın satın almayı daha ucuz hale getirdi.

Altın her zaman ham petrol fiyatlarıyla güçlü bir ilişki içinde olmuştur. Değerli metal petrolün tetiklediği enflasyonun etkilerini azaltmak için kullanılabiliyor. Ham petrol fiyatlarının artması aynı zamanda bir varlık sınıfı olarak emtialara olan ilgiyi de artırır.

Değerli metal herkes tarafından “güvenilir bir liman” olarak görülüyor. Belirsizlik zamanlarında ise herkes altın satın almak için kapışır. Bombalı saldırılar, terör saldırılar ve cinayetler fiyatların yükselmesine neden olabilir. Finans piyasalarında yaşanan şoklar da benzer bir etkiye sahip olabilir.

Merkez Bankaları altını rezervlerinin bir parçası olarak tutar. Bu yüzden merkez bankalarının altın alım satımları da fiyatları etkileyebilir. 7 Ağustos’ta, 19 ülkenin merkez bankalarından oluşan bir grup altın satışlarına sınırlandırma getiren anlaşmayı yenilemeye karar verdi. Anlaşma ilk olarak 1999 yılında imzalandı ve 2005′te beş yıllığına yenilenmişti. Anlaşmada, yıllık satışların 400 tonla sınırlı kalmasına karar verildi. Eylül ayında geçerliliğini kaybeden 2004′teki anlaşmada sınır 500 ton olarak belirlenmişti.

Birkaç yıl önce, altının ons fiyatı 300 dolar seviyesindeydi ve altın üreticileri ileriki dönemlerde elde edecekleri ürünleri ileriki bir tarihte teslim etmek üzere sattı. Ancak altın fiyatlarının yeniden yükselmesiyle birlikte, yaptıkları ön satışlardan zarar ettiler ve altının artan fiyatından faydalanmak için “hedging” adıyla bilinen önceden tedbir amaçlı satışlarını geri çekmeye başladı. Yaşanan bu geri çekişler, piyasa duyarlılığını artırıp, altın fiyatlarının yükselmesine neden olabilir.

Arz ve talep genellikle altın fiyatlarının belirlenmesinde önemli bir rol oynamaz. Çünkü dünya üzerindeki stoklar yıllık üretiminin yaklaşık 60 katına denk gelmektedir. Altın diğer emtialar gibi tüketilmediği için, Hindistan ve Çin gibi ülkelerin yüksek miktarda altın satın alması piyasaları etkileyebilir. Ancak fiyatlara asıl etki eden faktörler daha çok dolar ve petrol fiyatlarıdır.

Ons fiyatının 20 yılın en düşük seviyesi olan 251 dolara gerilediği 1999 yılından bu yana yaklaşık olarak 4.880 ton altının satıldığının altını çizen makalede altın fiyatlarının 2001′den bu yana toparlanmaya başladığı ve 3 Aralık 2009 tarihinde de tarihi rekorunu kırdığı da belirtildi. Merkez bankaları bu şekilde net rezerv alımını en son 1988 yılında gerçekleştirmiş ancak altın fiyatları o yıl yüzde 15 değer kaybetmişti.

Güngör Uras - Milliyet.. Altın fiyatları krizle birlikte tüm dünyada yükselişini sürdürüyor. Buna karşılık, borç içindeki halkımız mecburiyetten altınlarını bozduruyor. Bu altınlar İstanbul’da külçe haline getirilerek yurtdışına satılıyor

Son altı aydır Anadolu’dan İstanbul’a her gün 1 ton, 1.5 ton külçe altın geliyor. Bu külçe altınlar İstanbul’daki 2 rafineride birer kiloluk külçe altın haline getiriliyor. Bu külçe altını yerli, yabancı bankalar ve de kıymetli maden aracılığı yapan kurumlar satın alıyor. Yurtdışına gönderiyor. Karşılığında döviz geliyor.

Ekonomiden sorumlular, Başbakanımız, hükümetimiz, Merkez Bankası Başkanımız bu trafiği ya duymadı, bilmiyor. Ya da önemsemiyor.

İstanbul’a gelen altınlar
1) Anadolu’dan neden her gün İstanbul’a 1 ton, 1.5 ton hurda altın geliyor? Anadolu halkı yaşam savaşı veriyor. Genelde halkımız borç ödemek için altın satıyor. Kiminin kart borcu, kiminin tohumluk, gübre borcu var. Anadolu halkı borcuna sadıktır.

2) Altının 1 tonu kaç para eder?
Altının kilosu bu yazının yazıldığı gün 50.925 TL idi. Altının 1 tonu 50 milyon 925 bin TL eder. Dolar olarak 1 ton altın 28 milyon 934 dolar eder. Demek ki, son altı ayda Anadolu’dan İstanbul’a her gün 28-42 milyon dolarlık altın geliyor.

3) Yurtdışından ne kadar altın geliyor?
Bizim altın talebimize göre her yıl 150-250 ton arasında altın ithal ederiz. Aylık olarak 10-15 ton altın ithalatı olur. Daha doğrusu olur idi. Yılbaşından bu yana ithalat sıfır. Altın talebi yok. İçeride altın alan olmadığı için altın ithal edilmiyor. Yılbaşından bu yana (eski dönemlerdeki gibi) normal altın ithalatı olsa idi 700 milyon dolarlık altın girişi olacaktı. Altın ithal edilmedi. 700 milyon dolar ekonomide kaldı.

Türkiye’ye dolar giriyor
4) İstanbul’a Anadolu’dan gelen altınlar ne oluyor?
Türkiye’de altına talep yok. Buna karşılık Anadolu’da yoğun altın satışı baskısı var. İşte bu nedenle Türkiye’de altın fiyatı dünya piyasalarının altında. Türkiye’de altın fiyatı (her gün değişen fiyatlara göre) kiloda 100-200 dolar daha ucuz. Türkiye’den altın alarak dışarıda satan 1 ton altında 100 bin, 200 bin dolar farktan yararlanabilir. İşte bu fark nedeniyle Anadolu’dan gelen altınları yasal (kanuni) yollardan satın alanlar, yasal (kanuni) yollardan ihraç ediyor.

5) Altın gidiyor, dolar geliyor
Altın ihraç edenler ülkeye döviz (dolar) getiriyor. Yılbaşından bu yana külçe altın ve işlenmiş altın ihracatı  karşılığı ülkeye önemli miktarda döviz giriyor.
Bu yazıda vurgulamak istenen “Anadolu’daki kanamadır”. Anadolu halkı (özellikle kadınlarımız) çok çok mecbur kalmadıkça altınlarını satmaz. Altın satışının ulaştığı boyut Anadolu’daki çöküşün büyüklüğünü ortaya koyuyor.

Dolardaki yükselişle ons fiyatı da tırmandı.. Güvenli liman olarak görülen altın, global dalgalanmayla birlikte tüm dünyada ciddi talep görüyor.

Piyasanın tüm temel göstergelerinin altından yana olduğuna dikkat çeken uzmanlar, altının 2010`da da güçlü bir seyir izleyeceğini öngörüyor.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı  sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer  alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize  uygun sonuçlar doğurmayabilir. Foreks

En çok okunan haberlerden bazıları..

Haber Arşivi: 2010 yılında altın yükselir mi?, Altın dünya piyaslarına yükselir mi?, Altın fiyatı uzun vade de ne olur?, Altın Hesabı, Bu hafta altın fiyatları ne olur?, Bugün Döviz Kurları, Çeyrek Altın fiyatları ne oldu?, Çeyrek Altn, Cumhuriyet Altını Fiyatı, Döviz Fiyatları, Son Altın fiyatları, Son Altın fiyatları 2010, Yıl Sonu Altın Fiyatı Tahmini


Bugün Piyasalarda En Son Altın Alış Satış Fiyatı Ne Kadar?
"İstanbul Esenler Otobüs Terminali Telefonları"

"İstanbul Arçelik Bayileri"

You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.

One Response to “Altın fiyatları 2010 yılında ne olur, Altın piyasaları analizi..”

  1. ümmüş Says:

    sağ olun

Leave a Reply

« Fiat’ın yeni kampanyası “ÖTV Pişmanları İçin Son Fırsat”


haberler